Püf Noktası

Karanlık salonları aydınlatacak 8 pratik çözüm

Karanlık salonları aydınlatacak 8 pratik çözüm

 

Yaşam alanları için en iyi aydınlatma doğal ışıktır. Ancak ne yazık ki her ev büyük pencerelere sahip değil. Aksine giderek küçülen apartman dairelerinde pencereler de payına düşeni alıyor. Bununla birlikte tamamen penceresiz ya da küçük camlara sahip bir odanız varsa umutsuzluğa kapılmayın. Doğal ışık çok az olsa bile birkaç püf noktası ile odalar daha aydınlık hale gelebilir.

Karanlık ve kasvetli bir odayı aydınlatmak, o mekanı daha cazip hale getirecektir. Eğer pencere eklemek ya da başka yapısal değişiklikler yapmak gibi bir seçeneğiniz yoksa yine de endişelenmenize gerek yok. Karanlık bir odayı doğru dekore ettiğiniz takdirde ailenizle rahatça zaman geçirebileceğiniz, daha aydınlık bir alan elde etmeniz mümkün.

Evinizde penceresiz veya küçük camlı bir oda varsa o alanı aydınlatmak için uygulayabileceğiniz bazı çözümler mevcut. Örneğin ışığın ya da ışık renginin değiştirilmesi dramatik bir fark yaratabilir, aynı zamanda hafif mobilyalar ve uygun bir dekorasyon stili seçerek, odanın daha ferah ve ışıklı görünmesini sağlayabilirsiniz. Eğer ev size aitse ve imkanınız varsa daha büyük bir değişiklik yaparak pencere eklemeyi de düşünebilirsiniz. Şüphesiz bu değişim ciddi bir fark yaratacaktır. Fakat takdir edersiniz ki büyük yenilemeler cüzdanınızı ziyadesiyle yoracaktır. Ev size ait olsa bile maddi açıdan oluşacak masrafı göze almalısınız. Bu makalede böyle bir imkanı olmayan kişilerin yapabileceği değişikliklerden söz edeceğiz. Zira karanlık bir oda estetiğin ötesinde, kendi ruh halinizi daha da kötü etkileyebilir.

Şüphesiz her canlı gibi bizim de ışığa ihtiyacımız var. Uzmanlar doğal ışığın insan vücudunda melatonin hormonunun üretilmesine yardımcı olduğunu söylüyor. Böylelikle bedenimiz vücut saatini düzenler ve uyku düzeni ile sindirim sistemini olumlu açıdan etkilenir. Güneş ışığı ayrıca vücudun üretimini de teşvik eder. Seratonin salgılanmasına yardımcı olarak depresyon belirtilerini azaltır. Doğal ışığın faydalarını akılda tutarak, yaşam alanımız için aydınlatma birinci önceliğimiz olmalı. Zira ömrümüzün ciddi bir kısmı evlerimizde geçiyor. Elbette camsız bir odada yapay ışık güneş ışığı kadar yararlı değil. Ancak ruh halimiz üzerinde olumlu bir etkisi var. Genelde yorgun, huysuz ya da stresli bir ruh hali içindeyseniz evinize ve doğal ışık kaynaklarına bir göz atın. İnsanların bol miktarda doğal ışığa sahip, aynı zamanda yapay aydınlatma ile desteklenmiş bir iç mekanda pozitif tepki vermesi, hareket etmesi ve daha iyi hissetmesi kanıtlanmış bir gerçektir. Dolayısıyla hiçbir cam bulunmayan en karanlık odaları bile iyileştirmenin yollarını aramalısınız. Özellikle de söz konusu oda oturma odasıyla. Zira hem sizin hem ailenizin hem de misafirlerinizin rahatı için aydınlık bir salona ihtiyacınız olacak. Aşağıda dekoratörlerin tavsiyelerinden yola çıkarak karanlık bir oturma odasını nasıl aydınlatabileceğinize dair öneriler derledik. Sırayla göz atalım.

​1- Duvarları aydınlık gösterin

Uzun bir süredir aynı evde yaşıyorsanız büyük olasılıkla karanlık bölgelere alışırsınız. Penceresiz bir salon ya da dar camları olan bir oturma odası yanlış renk seçimi ile farkında olmasanız da sizi kasvete boğar. Oturma odanızı aydınlatabilmek için karanlık unsurları oluşturan faktörleri keşfetmeniz gerekir. İşe duvarlardan başlayabilirsiniz. Zira mobilyalarınız ne kadar çok yer işgal etse de eviniz duvarlardan oluşur. Dolayısıyla bu geniş alanı iyi bir şekilde değerlendirmelisiniz. Bir ortamdaki ışığı dağıtmanın en iyi yolu duvarları beyaza boyamaktır. Çünkü beyaz herhangi bir rengi emmez. Ancak beyaz sevmiyorsanız krem ve fildişi rengi gibi açık tonlar tercih edebilirsiniz. Açık mavi de gökyüzünü çağrıştırdığı için iyi bir seçenek olabilir.

​2- Tavanı beyaza boyayın

Daha önce de belirttiğimiz üzere beyaz rengi, mevcut ışığı yansıtmak için en iyi seçenektir. Oturma odasının tavanı koyu bir renk ise ya da koyu tonlu ahşap kirişlere sahipse muhtemelen tüm görünümü etkileyecektir. Ayrıca beyaz bir tavan mevcut alanın daha geniş algılanmasını sağlar. Dolayısıyla ara tonlar yerine mutlaka parlak bir beyaz tercih edin. Hem duvarların hem de tavanın beyazlara bürünmesinden hoşlanmıyorsanız dahi penceresiz salonunuz için bu ön yargınızı kırın. Zira mümkün olduğunca aydınlık bir dekora ihtiyacınız olacak.

​3- Penceresiz oturma odaları için renk seçimi

Renk harika bir tasarım aracıdır. Ancak karanlık bir renk tonu salonu kapatabilir. Eğer odanız karanlıktan etkileniyorsa, doygun renkleri tek bir duvarla sınırlandırın ve diğer duvarları hafif ve parlak bir şekilde boyayın. Oturma odanızı en sevdiğiniz baskın renk tonuyla boyamak cazip gelebilir, ancak vurgulu duvarlar veya süslemeler için parlak ve cesur renkleri korumak en iyisidir. Karanlık bir odada koyu bir renk görünmez, sadece alanın karanlık hissine katkıda bulunur. Koyu mavi, yeşil, kırmızı veya başka bir baskın renk kullanmanız gerekiyorsa, boyamak için küçük bir duvar seçin ve gerisini daha açık bir renkle boyayın.

Salona sıcak ve davetkar bir hava katmak için toprak tonları, kahverengi ve gri gibi nötr renklere bakın. Kahverengi, beyaz ve bronz çok yönlü renkler olup koyu ahşap zeminler, kapılar ve ağır ahşap mobilyaların yanına yerleştirildiğinde harika görünür.

​4- Denge ve kontrast sağlayın

Şimdiye dek başta tavan ve duvarlar olmak üzere hep açık tonlar önerdik. Ancak baştan aşağı bembeyaz bir oturma odası tıpkı bir hastane odası havası yaratabilir. Renk kullanımında daima denge gözetmek zorundasınız. Ağırlıklı olarak parlak beyaz kullanacaksanız eğer bazı duvar bölümlerinde ya da eşyalarda koyu tonlar kullanarak kontrast oluşturabilirsiniz. Böylece açık renklerin parlaklığını ortaya çıkarır ve daha doğal bir gölge efekti kazandırmış olursunuz.

​5- Koyu renkli ve hantal görünümlü mobilyalardan kurtulun

Aşırı büyük ve ağır görünümlü mobilyalar salonunuzu aşağı çekecek ve daha da karanlık gösterecektir. Dolayısıyla devasa boyutlu mobilyalar yerine hafif parçalar tercih edin. Eğer abartılı ve ağır mobilya tarzını seviyorsanız, bunları minimumda tutmaya çalışın. Gerçekten sevdiğiniz bir ya da iki parça seçin ve geri kalan ışığı koruyun. Ağır mobilyalar, en aydınlık odada bile biraz kasvetli görünebilir. Dolayısıyla salonu aydınlatmak istiyorsanız örneğin hafif ahşap mobilya seçin.

Duvarlarda parlak beyaz kullanmayacaksanız şayet yansıtıcı yüzeyler yararınıza olacaktır. Örneğin yarım saydam mobilyalar ve metalik yüzeyli sehpalar hafif görünümleriyle harika bir seçenektir. Benzer şekilde büyük bir sehpa kullanıyorsanız eğer masanın ayaklarını açık tonlu tercih edin. Böylece zemini daha iyi görebilirsiniz. Küçük de olsa bir penceresiz varsa kesinlikle kalın ve koyu perde kullanmayın. Zira kalın bir perde zaten yetersiz olan ışığı emecektir.

​6- Lambaları kontrol edin

Penceresiz ya da yetersiz ışık alan bir salonu aydınlatmak için en kolay yol, yapay ışığı mümkün olduğunca bol kullanmaktır diye düşünüyorsanız eğer yanılıyorsunuz. Çiğ ve keskin bir ışık, sıcak bir ortam yaratmanın aksine soğuk bir dekora neden olur. Bunun yerine doğal gün ışığı tonuna yakın sarımtrak lambalar tercih edin.

Genel olarak ise dağınık bir aydınlatma yöntemi seçin. Karanlık bir köşeniz veya tavan armatürü olmayan bir odanız varsa, tavana ve duvarlara dönük birden fazla ışık kullanın. Böylece sert gölgeleri en aza indiren yumuşak, baş üstü bir parlaklık sağlar.

Mumlar da hoş ve ekonomik bir ışık kaynağı olarak göz ardı edilmemelidir. Özellikle aydınlık ve neşeli bir atmosfer yaratmak istediğinizde, suni aydınlatmanın yanı sıra mum da yakabilirsiniz.

​7- Ayna kullanın

Aynalar bir mekanı görsel olarak genişletebilir ve ışığı yansıtabilir, herhangi bir alanın daha büyük ve daha parlak olmasını sağlar. Aynalar, karanlık odaları aydınlatmak için mükemmel araçlardır. Eğer salonda küçük de olsa bir cam varsa doğal ışığı yansıtabilmek için aynayı doğrudan pencerenin karşısına yerleştirin. Eğer salonda pencere bulunmuyorsa da aynaların stratejik kullanımı her zaman salonu daha aydınlık gösterecektir. Ayna çerçevesi açık renkli ve çok kalın olmamalıdır.

​8- Açık tonlarda bir halı tercih edin

Duvarlar, tavan ve mobilyalarda olduğu gibi zeminde de açık tonlarda gitmekte fayda var. Ancak koyu bir zemine sahipseniz yer döşemesini yenilemek çok zahmetli ve masraflı olacaktır. Bunun yerine halıdan yararlanın. Büyük, açık tonlu bir halı zemini daha aydınlık göstermek için işe yarayabilir. Düz renk olması şart değil, ancak desenli halı tercih ederseniz genel renk düzeninin açık ve parlak olduğundan emin olun. Kalın halılar ağır mobilya gibi bir etki bırakacağından daha hafif halılar tercih edin.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu